Selimiye cami, Osmanlı padişahlarından II. Selim tarafından Edirne’de Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin en önemli ve en görkemli eseri olan Selimiye Camii; Mimar Sinan tarafından ustalık eserim olarak adlandırılmaktadır. Caminin kapısında bulunan kitabeye göre: yapımına 1568 tarihinde başlanmıştır. 1574 yılında yapımının tamamlanması hedeflenmişse de o sene II. Selim’in ölümü üzerine 1575 yılında ibadete açılmıştır.
Mimari özellikleri bakımında incelediğimiz zaman Mimar Sinan’ın da dediği gibi tam bir ustalık sergilemektedir. Bu döneme kadar görülmüş en ihtişamlı şaheserdir.
Mimari Özellikleri
Yapının en dikkat çekici yanı kubbe çapıdır. 31.30 metre çapıyla Osmanlı mimarisinin en büyük kubbesi durumundadır. Ayasofya kubbesinden bile daha geniş bir çapa sahiptir. Bu kubbe 6 metre genişliğinde 8 büyük payeye oturur.
Önünde 18 kubbe ve 16 sütunla çevrili revak bulunmaktadır. Ortada, mermerden zarif bir şadırvan vardır. Son Cemaat yeri, kalın yuvarlak 6 sütun üzerine 5 kubbelidir. Mermer işlemeli giriş kapısının üzerindeki kubbe yivli, diğerleri düzdür. Caminin 3.80 m. çapında, 70.89 m. yüksekliğindeki üçer şerefeli dört zarif minaresi vardır. Giriş yönündekilerle şerefelere tek yolla, diğer ikisinde ise üç şerefeye ayrı ayrı yollardan çıkılmaktadır.
Cami, mimari özelliklerinin erişilmezliği yanında taş, mermer, çini, ahşap sedef gibi süsleme özellikleriyle de son derece önemlidir. Mihrap ve minberi mermer işçiliğinin başyapıtlarındandır.
Koca Sinan ustalık eserinin dış güzelliğine verdiği önemi iç güzelliğine de vermiştir. Cami içerinde bulunan çiniler ile kubbe ve kemerler üzerinde bulunan kalem işi süslemeleri dönemin tüm güzelliklerini gözler önüne sermektedir. Yapının çini süslemelerinin, Osmanlı ve dünya sanatında ayrı bir yeri vardır. XVI. yy çiniciliğinin en güzel örnekleri olan bu çiniler, sır altı tekniğinde olup İznik’te yapılmıştır.
Selimiye Avlusu
Avlu yaklaşık birbirine eş iki Dikdörtgen alandan oluşur. Avluya giren kapıların en görkemlisi batı yönüne açılır. Buradaki kapıdan girildiğinde beyaz mermerden çatısız ve çanak şeklinde bir şadırvanla karşılaşılır. Bu on altıgen şadırvan Osmanlı Mimarisi Klasik Döneminin en güzel tasarımlarından biridir. Şadırvanla avluda 18 kubbe 16 sütun bulunur. Selimiye’nin dış avlusu Camiyi üç taraftan çevirir.
Kubbe Altında Müezzinler Mahfeli
Müezzinler Mahfeli, namaz kılınırken Müezzinlerin (yani ezan okuyanların) İmamın tekbirlerini, arka saflara duyurmak için, tekrarladıkları yerdir. Bazıları zeminden bir kaç karış kadar yüksek bir sofa halinde; bazıları da 2-3 m. kadar yüksekçe olup kâgir olanların mermer ayaklar üzerine, ahşap olanları ise direkler üzerine oturtulmuştur.
Selimiye’deki müezzinler mahfeli, iç mekâna girildiğinde büyük kapı karşısında ve kubbenin tam altında bulunmaktadır.
Ters Lale Motifi
En Çok Merak Edilen Motiftir. Müezzinler Mahfelinin kuzeydoğu yönünde; köşedeki mermer ayağında, Bir küçük ters lale motifi bulunur. Yaygın söylenceye göre bu lale, Cami arsasının sahibi olan ve burada lale yetiştiren kişinin, arsaya Cami yapımı için çıkardığı güçlük ve ters tutumunu sembolize etmektedir.
Enver DERSE