Metal eserleri tehdit eden başlıca unsur korozyondur. Metallerin hemen hemen hepsi doğada bileşik halinde bulunurlar. Bu bileşiklerden ilave malzeme, enerji, emek ve bilgi kullanmak suretiyle metal veya alaşım üretilir. Üretilen metal ve alaşımların ise tekrar kararlı durumları olan bileşik haline dönme eğilimleri yüksektir. Bu nedenle, metaller içinde bulundukları ortamın elemanları ile reaksiyona girerek önce iyonik duruma, sonra da ortamdaki başka elementlerle birleşerek bileşik haline dönmeye çalışırlar. Böylece, kimyasal değişime veya bozunuma uğrarlar. Sonuçta, metallerin fiziksel, kimyasal, mekanik ve elektriksel özelliklerinde istenmeyen bazı değişiklikler meydana gelir ve bu değişiklikler bazı zararlara yol açar. Hem metal malzemelerin bozunma reaksiyonuna, hem de bu reaksiyonun neden olduğu zarara “korozyon” adı verilir.
Korozyon, esasında metalik malzemelerin içinde bulundukları ortamla reaksiyona girmeleri sonucunda, dışarıdan enerji vermeye gerek olmadan, doğal olarak meydana gelir. İçinde su bulunan ortamlarda meydana gelen korozyona “sulu ortam korozyonu” denilir. Atmosferde, toprak altında, su içinde veya her türlü sulu kimyasal madde içerisinde meydana gelen korozyon buna örnek olarak gösterilebilir.
Yüksek sıcaklıklarda gaz ortamlarında metalik malzemelerde meydana gelen korozyona ise “kuru veya yüksek sıcaklık korozyonu” denir.
Yalnız sulu ortamdaki metallerin yüzeyinde değil, atmosfere maruz kalan veya toprak altında bulunan metallerin yüzeyinde de her zaman su veya değişik kalınlıkta su filmi bulunur. Hava ve onun bir bileşeni olan oksijen gazı, atmosferle temas eden her çeşit su içerisinde belirli oranlarda çözünür. Su içinde çözünen oksijen gazı metal yüzeyinde redüklenerek, yani elektron alarak iyonik hale dönmeye meyleder. Eğer redüksiyon için gerekli elektronlar metal tarafından sağlanırsa, elektronlarını oksijene vererek oksitlenen metalin atomları sulu iyon, haline geçer ve böylece metal kimyasal değişime uğrar.
Bu reaksiyonun oluşmasını engellemek için; metal eseri su ve nemden korumak, başka bir metalle temasını engellemek gerekir. Metal yüzeyine, aktif korozyon tabakası yoksa film tabakası yapılarak bu bağlantı kesilebilir, eğer korozyon tabakası mevcutsa ya da film tabakasını uygulayacak malzeme ve teknik personel yoksa ortam nem değerleri ayarlanarak da reaksiyon yavaşlatılabilir. Eser üzerinde bir patina tabakası oluşmuş olması da bu reaksiyonun yavaşlaması için doğal bir nedendir.
Isının metal eserler üzerinde etkisi olmamasına karşın önerilen ısı değeri 18±2, nem değeri ise max. % 30 dur. Kalay kaplı eserlerin ise ideal saklanma sıcaklığı 13 ºC dir.
Nem tüm metal eserler için en önemli bozulma sebebi olsa da, bunun dışında farklı metallerin farklı etkenlere karşı duyarlılıkları vardır.
Bronz (tunç) eserler ve kurşun eserler formik aside karşı duyarlıdır. Formik asit ve nemin reaksiyonu sonucu bakırkarbonat ve bazikasetat oluşur. Formik asit, sunta gibi ahşap malzemelerin yapıştırılmasında kullanıldığından, eserin gerek sergilendiği alanda gerekse depo alanlarında bu malzemelerin kullanılması sakıncalıdır.
Gümüş eserler kükürde karşı duyarlıdır. Kükürt bileşikleri, gümüşün mat/gri renk almasına sebep olur. Depo ortamında kükürt bileşiği içeren boya kullanılması veya depo alanında kükürt bileşikli ilaçlama yapılması gümüşlerde matlaşmaya neden olur.
Depo içersinde uygun ortamın sağlanamadığı durumlarda, korozyonu pasifize edecek ve reaksiyonu yavaşlatacak konsolidanların uzman bir personelce eserlere uygulanması gerekmektedir. Eserlerin tek ya da küçük gruplar halinde, nem absorblayıcı malzemelerle (silika jel gibi) saklanması da geçici bir çözüm olacaktır.
Metal eserlerin kondisyonu ne kadar iyi olursa olsun duvar veya zemine temas etmemesine özen gösterilmelidir. Muhteviyatlarında nem barındırdığından ahşap gibi organik eserlerden uzak tutulması gerekmektedir.
Eser üzerinde kompozit olarak bulunan metallerin ( özellikle ahşap, deri, tekstil.. vb üzerinde ) periyodik kontrollerinin daha sık yapılması, korozyon oluşumu gözlemlendiğinde en kısa sürede bir uzmandan destek alınması gerekmektedir.
Metal eserlerin, metal raflarda saklanması durumunda metal rafta oluşacak bir paslanmanın eserdeki korozyonu da tetikleyeceği göz önünde tutulmalıdır. Elektrostatik boyalı veya antipas üzeri epoxi boyalı raflar tercih edilmelidir.
“Bu yazı kitap çalışmamın metal eserlerle ilgili kısmının altlığıdır.”